T.C. Helal Akreditasyon
Sorularınız İçin Tıklayın
Sorularınız İçin

+90 (312) 939 08 00

M.K. Atatürk

Benzer Başlıklar

  1. Ana Sayfa
  2. Haberler
  3. 28 Eylül 2022

HAK ve TOBB iş birliğinde illerde düzenlenen bilgilendirme faaliyetlerine, Çanakkale Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Ticarette Helal Belgelendirmenin Önemi ve Güncel Gelişmeler Semineri” ile devam edildi

Helal Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Soylu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) iş birliğinde, Çanakkale Ticaret Borsası Konferans Salonu'nda düzenlenen "Ticarette Helal Belgelendirmenin Önemi ve Güncel Gelişmeler" konulu seminere katıldı.

Seminerde sunum yapan Soylu, katılımcılara kurumlarının faaliyetleri, akreditasyon süreçleri ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.

HAK'ın 2019'un Mart ayında faaliyetine başladığını ifade eden Zafer Soylu, "Daha sonra biz eğitim alanında altyapımızı, fiziki altyapımızı, beşeri altyapımızı bitirdik. Mevzuat altyapımızı kurduk ve ondan sonra Ekim ayı itibariyle bütün dünyaya, altyapımızı kurduğumuzu ve helal alanında belgelendirme faaliyetinde bulunan kuruluşlara akreditasyon hizmeti sunmaya hazır olduğumuzu, akreditasyon taleplerini alabileceğimizi bildirdik. İlk başvuran kuruluş, milli belgelendirme kuruluşumuz olan Türk Standardları Enstitüsü oldu. TSE'den ilk başvuruyu aldık. 2019 sonu itibariyle de Türk Standardları Enstitüsü'nü akredite ettik. Bugüne kadar yarısı Türkiye'den yarısı da yurt dışından olmak üzere toplam 80'e yakın başvuruyu biz kurum olarak aldık. 80'e yakın belgelendirme kuruluşu bize akreditasyon talebiyle geldi. Bugün itibariyle 26 akreditasyon kararı aldık. Yani denetimlerini bitirdik. 26'sı olumlu olarak neticelendi ve kendilerine akreditasyon statüsünü verdik. 30'un üzerinde başvuruyu ise reddettik. Çünkü bu kurumların altyapıları yetersiz, laboratuvarları yeterli değil. Personel altyapısında ciddi sıkıntılar var. Kalite yönetim sistemini kuramamışlar. Bundan dolayı bu kuruluşları reddetmek durumunda kaldık. Geri kalan başvuruların ise biz denetimlerini bitirdik. Kendilerine eksikliklerini bildirdik. Bu kuruluşlar da eksikliklerini tamamladıktan sonra akreditasyon başvuruları olumlu olarak sonuçlandırılacaktır." dedi.

Soylu, şu ana kadar 26 akreditasyon kararıyla belgelendirme kuruluşlarını akredite ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Biz, üretici firmaları akredite etmiyoruz. Belgelendirme kuruluşlarını akredite ediyoruz. Bu 26 akreditasyon kararıyla şu ana kadar toplamda 800'e yakın üretici firmanın helal belgelendirmesi akreditasyon kapsamına alınmış oldu. Biz 26 olumlu karar verdik ancak verdiğimiz kararlardan çok daha fazlasını reddettik. Neden? Çünkü biz  helal belgelendirme alanında asıl sorunun güvenilirlik olduğunu, helal belgelerine güven sorunu olduğunu düşünerek yola çıktık. Ve bizim ana hedefimiz mümkün olduğu kadar çok kuruluşu akredite etmek değil. Biz sadece güvenilir kuruluşları yani helal belgelerine güvenilir kuruluşları akredite ediyoruz. Eksiklikleri olan, sıkıntıları olan, güvenilmeyecek kuruluşların ise başvurularını reddediyoruz.”

Başkan Zafer Soylu, Helal Akreditasyon Kurumu’nun Türkiye’de kurulmuş, Türkiye’de yerleşik bir kurum olduğunu ancak uluslararası standartlarda çalışan bir kurum olduğunu hatırlattı.

İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı olan, İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü isimli ve kısa adı SMIIC olan uluslararası kuruluşun standartlarını kullandıklarına işaret eden Soylu, "Dolayısıyla biz Türkiye'de yerleşik olmakla birlikte, Türkiye'de olduğu kadar, dünyadaki belgelendirme kuruluşlarına, helal belgelendirmesi yapan kuruluşlara hizmet veren bir kurumuz. Dolayısıyla bu konunun dünyadaki gelişimini de yakından takip ediyoruz. Zaten ifade ettiğim gibi bize başvuran kuruluşların yarısı yurt dışında. Bizim akredite ettiğimiz kuruluşların da önemli bir kısmı yurt dışında. Ancak Türkiye'nin almış olduğu bu inisiyatifi takip eden bu yolda ilerleyen diğer ülkeler de var. Kimisi mevcut akreditasyon kurumları üzerinden bu helal belgelerinin, helal belgelendirme kuruluşlarının akreditasyonunu yürütmektedir. Kimisi ise bizim gibi ayrı bir kuruluş kurup onun üzerinden belgelendirme faaliyetlerini akredite etme yolunu seçmişlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

4 Haziran 2022 tarihi itibariyle 7060 sayılı kanunda önemli bir değişiklik gerçekleştiğini anımsatan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu değişiklikle Türkiye'deki helal belgelendirme faaliyetlerinin ihtiyari olduğu, yani gönüllülük esasına dayalı olduğu hususu kanunla teyit edildi. Yani Türkiye'de helal belgelendirmesi ihtiyaridir. İsteyen kuruluş helal belgesi alır, istemeyen almaz. İsteyen helal standartlarına göre üretir, isteyen üretmez. Bu kuruluşların ve kişilerin tercihine bağlı. Ancak bir belgelendirme kuruluşu derse ki, ben helal belgesi düzenliyorum, işte o zaman düzenlenen helal belgelerini güvenilir olması, tüketiciye yanlış ve yanıltıcı bilgi vermemesi gerekir. Ve Türkiye'de helal belgesi düzenlemek isteyen kuruluşlar bundan sonra kanunun yürürlüğe gireceği tarih olan 4 Haziran 2023 tarihinden sonra mutlaka Helal Akreditasyon Kurumundan yetki almak, devletin denetiminden geçmek mecburiyetinde kalacaklardır. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu yurt içinde belgelendirme faaliyeti yürüten kuruluşlara yönelik olduğu kadar Türkiye'ye ürün gönderen, Türkiye'nin ithalatında da uygulanacak olan bir kuraldır. Eğer bir ürünün üzerinde helal yazıyorsa veyahut bir kuruluş internet sayfasında veya farklı mecralarda ürününün helal olduğu yönünde bir iddiada bulunuyorsa o zaman bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Güvenilir bir belgelendirme kuruluşundan helal belgesi alması gerekir. Güvenilir olup olmadığı nereden anlaşılır? Akreditasyonla anlaşılır. Belgelendiren kuruluş Helal Akreditasyon Kurumundan akredite olmak mecburiyetindedir."